Platon, Doğa Filozofları’nın varlık anlayışını tümüyle reddederek başlar her şeye. Töz veya arkhe olarak madde kabul etmek yerine madde-dışı gerçekleri kabul eder sadece. Böylelikle dünyadaki olaylar mekanist bir şekilde değil teleolojist (ereksel, her şeyi bir amaca yönelmiş olması, her olayın bir amaç doğrultusunda gerçekleşmesi) şekilde açıklanır.

Platon’un idealara ulaşmasını sağlayacak bu başlangıç öncelikle Herakleitos’un oluş kavramındaki farkettiği tehlikeden ortaya çıkar. Bu tehlike hiçbir şeyin sabit olmamasıdır. Bu durum daha önce Parmenides ve çoğulcu materyalistler tarafından farkedilmiş ve kendilerince bu sorunun üstesinden gelmeye çalışmışlardır ama bu Platon için tatmin edici değildir.

Üstüne üstlük Protagoras ile birlikte sorun iyice büyümüştür. Platon’a göre Protagorasçılık, tüm tehlikelerin gerçekleşmiş olduğu bir Herakleitosçuluktur. Herakleitosçuluk kalıcı ve değişmez varlığın reddi manasına gelir. Öyleyse olmayan bu varlığa dayanan bilgi, hakikat da reddedilmelidir. Böylelikle başta Protagoras olmak üzere sofistlerin anlayışları bir kargaşa ortamını kaçınılmaz hale getirmektedir.

Bu kargaşaya ilk gerçek karşı duruş Sokrates tarafından gösterilmiştir. Sokrates’e göre ahlaki değerler konusunda da değişmez, tümel doğrular vardır. Öyleyse ahlaki değerlerin bilgisi vardır, bilenebilir. Benzer şekilde ruh da aynı ahlaki değerler gibi gayri-maddidir ve değişmez yani ölümsüzdür. Platon, bu çıkış noktasını alarak genelleştirip evrenselleştirecektir. Bu kanunu, sadece gayri-maddi varlıklara değil tüm maddi varlıklara da uygulayacaktır.

Ancak sürekli oluş ve yokoluş içerisindeki dünya bize yetmemektedir. Sorularımıza karşılık olamamaktadır. Biz bu dünyayı sahip olduğumuz duyularımızla kavrayamıyorsak, bu dünyanın üstünde başka bir dünya olmalı ve onu en üst düzey olan yetimizle, aklımızla kavrayabilmeliyiz.

Doğa Filozofları için bir şeyin niteliği onun fiziksel özelliklerinin sonucudur.  Örneğin güzelliğinin kaynağı renk, şekil gibi fiziksel özelliklerdir. Sokrates için ise bir şeyin güzelliğinin kaynağı, Güzellik denen bir kavramdan pay almasıdır. Öyleyse bütün güzellikleri, güzel yapan üst bir Güzellik ideası vardır. Bütün maddelere ve kavramlara Platon bu ilkeyi uygular.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here