Yaratılış kitabında Kabil’in Habil’i öldürmesinden sonra Adem ile Havva’nın bir oğulları daha olur. Bu oğula Şit (Seth) adı verilir. Adem toplam 830 yıl yaşar ve onlarca oğlu, kızı ve torunu olur. Adem ve Havva’dan gelen nesillerin hepsi yüzlerce yıl yaşarlar. Adem’den Nuh’a nesil, baba tarafından aşağıdaki şekilde ilerler:

Adem
Şit (Seth)
Enoş (Enosh)
Kenan (Cainan)
Mahalalel
Yeret (Jared)
Hanoh (Enoch)
Metuşelah
Lemek (Lamech)
Nuh (Noah)

Lemek “Rab’bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak” diyerek çocuğa Nuh adını verdi.

Yaratılış kitabında daha sonra Nuh’un hikayesi kısaca şu şekilde anlatılır:

İnsanlar çoğalmaya başladı. Rab baktı ki insanlar yeryüzünde çok fazla kötülük yapıyorlar. (Diğer yandan lanetli, günahkar, güçlü birer eski savaşçı olan Nefiller (Nephilim) de bu yozlaşmadan mesulduler ancak Yaratılış’ta Nefillerin tam olarak ne oldukları tartışmalıdır. Zaman zaman devler olarak da çevrilmişlerdir.) Rab insanı yarattığına pişman oldu. Yarattığı insanları, hayvanları yeryüzünden yoketmeye karar verdi. O sırada Nuh ona gözüktü. Nuh tanrı yolunda yürüyen kusursuz bir insandı. Sam, Ham ve Yafet adında üç oğlu vardı.

Rab ona ayrıntılı bir şekilde nasıl bir gemi yapması gerektiğini anlattı. Gemiye oğulları ve gelinleriyle birlikte, hayvanlar da kendiliğinden gelip binecekti.

“Yeryüzünde soyları tükenmesin diye yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan ikişer çift, kuşlardan yedişer çift al.”

Nuh, Rab’bın bütün buyruklarını yerine getirdi. Yedi gün sonra tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşındaydı. Tufan kırk gün kır gece sürdü. Sular o kadar yükseldi ki, yeryüzündeki yüksek dağlar bile sular altında kaldı. Gemi dışındaki tüm canlılar öldü. Sular yüz elli gün yeryüzünü kapladı.

Rab, Nuh’u ve gemidekileri hatırladı. Sular alçalmaya başladı ve gemi Ararat (Ağrı) Dağı’na oturdu.

Nuh suların çekildiğininden emin olmak için güvercinini gönderdi ama güvercin konacak bir yer bulamadığı için geri döndü. Nihayetinde, bir başka günkü deneme sonucunda gagasında taze bir zeytin yaprağıyla geri geldi. Sular çekiliyor, karalar kuruyordu. Rab, Nuh’a gemiden çıkmasını buyurdu. “Hayvanlar da çıksın ki yeryüzünde çoğalsınlar.”

Rab, bütün canlılar Nuh ve ailesinin yiyeceği olsun diye buyurdu. Sadece kanlı et yemelerini yasakladı. Eğer onların kanı da başkaları tarafından dökülürse, onun kanı da dökülecektir.

Son olarak Tanrı Nuh’a ve oğullarına şöyle dedi:

“Sizinle ve gelecek kuşaklarınızla, sizinle birlikteki bütün canlılarla, kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, gemiden çıkan bütün hayvanlarla antlaşmamı sürdürmek istiyorum. Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak.”

“Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım…”

Hristiyanlık, eski ahiti kabul ettiği için anlatılan hikaye hristiyanlar için de aynı şekilde geçerlidir. Gelenceksel olarak vaftizm de bir nevi kurtuluşu temsil ettiğinden, Nuh Tufanı ile ilişkilendirilmiştir.

İslamiyette ise Hz. Nuh Peygamber en önemli peygamberlerden biridir ve Kuran-ı Kerim’de kendisinden 43 kere bahsedilir ve adına bir sure de -Nuh Suresi- vardır.

Kuran-ı Kerim’e göre Nuh insalara doğru yolu göstermek için görevlendirilmiş bir peygamberdir. Ancak Nuh’un kavmi Nuh’u dinlemez ve kendi tanrılarına tapmaya devam eder. Nihayetinde Allah Nuh Tufanı ile yeryüzünü helak eder. Kuran-ı Kerim’e göre gemi sular çekilirken Ağrı Dağı’na değil, Şırnak’taki Cudi Dağı’na oturur. Ayrıca Tufan’dan sonra Nuh’un şarap yapıp, içmesi ve sarhoş olması gibi kısımlar da elbette ki Kuran’da geçmez. İslamiyette genel görüşe göre peygamberler büyük günah işlemezler.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here