Öncelikle Adem ile Havva’yı Eski Ahit’te anlatıldığı gibi görelim.
Yaratılış’ın ikinci bölümü Adem ile Havva’nın yaratılışını anlatır. Bu bölümde tanrıdan Yahweh Elohim (Rab Tanrı, the Lord God) olarak bahsedilir.
Tanrı ilk önce Adem’i topraktan yaratır ve onun burnuna yaşam soluğu üfler ve Adem yaşayan varlığa dönüşür. Tanrı daha sonra Doğu’da Aden Bahçesi’ni (Garden of Eden) yaratır ve Adem’i oraya koyar. Aden Bahçesi’nde her türlü meyve ağacı vardır ve ortada Yaşam Ağacı ile İyiyi ve Kötüyü Bilme Ağacı vardır.
Aden’den bir ırmak doğmaktadır ve dört kola ayrılmaktadır. Irmakların adları Pişon, Gihon, Dicle ve Fırat’tır. Pişon ve Gihon nehirlerinin yerleri Dicle ve Fırat gibi belirli değildir. Ancak Dicle ve Fırat doğrudan belirtildiği için Aden Bahçesi’nin Gök’te, Cennet’te bir yer değil de, Dünya’da olduğunu düşünülmektedir.
Rab Tanrı Adem’e “İyiyi ve Kötüyü Bilme Ağacı” dışında her ağaçtan meyve yiyebileceğini söyler.
Rab Tanrı Adem’in yalnız kalmasını uygun bulmaz ve ona bir yardımcı yaratmaya karar verir. Rab Tanrı tüm hayvanları topraktan yaratmıştı. Onları Adem’e isim vermesi için getirdi. Adem onlara tek tek isim verdi ve kendisi için hala uygun bir yardımcı bulunmadı.
Rab Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Uykusunda tek bir kaburgasını alıp ona eş yarattı. Adem ona Kadın dedi. O zamanlarda çıplak olarak Aden Bahçesi’ndeydiler çünkü utanç nedir henüz bilmiyorlardı.
Adem ile Havva’nın Aden Bahçesi’nden Kovulması
Yılan, Kadın’ın aklını sorular sorarak caydırır. “İyiyi ve Kötüyü Bilme Ağacı”‘ndan meyve yerseniz siz de iyiyi ve kötüyü bileceksiniz ve Tanrı gibi olacaksınız der. Kadın bunun üzerine meyveyi koparıp yedi. Kocasına verdi ve o da yedi. Bir anda gözleri açıldı ve çıplak olduklarını fark ettiler. İncir ağacından kendilerine örtüler yaptılar.
Bu sırada Rab Tanrı’nın geldiğini duyup ağaçların arasına saklandılar. Rab Tanrı, Adem’e “Neredesin?” diye seslendi. Adem de, çıplak olduğu için korkup saklandıklarını anlattı. Rab Tanrı çıplak olduklarını nasıl bilebildiklerini sorguladı ve ağaçtan meyve yediklerini itiraf ettirdi. Kadın, Yılan’ın kendisini aldattığını anlattı. Bunun üzerine Rab Tanrı Yılan’ı hayvanların en lanetlisi ilan etti ve karnı üstünde sürünmeye mahkum etti. Yılan’ın soyuyla Kadın’ın soyunu birbirine düşman edeceğini söyledi.
Rab Tanrı Kadın’a da ceza verdi. Çocuk doğururken çok acı çekeceğini ve kocası tarafından yönetileceğini söyledi.
Son olarak Adem’in de cezasını kesti. Emek vermeden yiyecek bulamayacaktı Adem ve topraktan geldiği gibi nihayetinde de toprağa gidecekti.
Adem, eşi olan Kadın’a tüm isanların annesi olduğu için Havva adını verdi.
Rab Tanrı Adem ile Havva için için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. Sonra, “Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu” diyerek Yaşam Ağacı’ndan da meyve yemesini yasakladı. Böylelikle ölümsüz olamayacaktı. Adem ile Havva’yı Aden Bahçesi’nden kovdu. Yaşam Aağacı’nı denetlemek için de Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.
Hristiyanlık’taki Yorum
Erken Dönem Hristiyanlık’ta Havva doğrudan Adem’in Aden Bahçesi’nden kovulmasının sorumlusu kabul edilir ve tüm takip eden kadınlar günahkar kabul edilir. Hatta sırf bu sebepten Tanrı’nın oğlu İsa da ölmek zorunda kalmıştır. Biliyoruz ki Yunan Mitolojisi’nde dahi ilk kadın Pandora da aslında insana -aslında erkeğe çünkü o zaman insan sadece erkektir- ceza olarak yaratılmıştır.
Havva’yı aldatan Yılan da Orta Çağ sanatında genelde kadın olarak hatta doğrudan Lillith olarak tasvir edilir. Yılan zamanla doğrudan Şeytan olarak kabul edilir.
Bütün bu yorumlar ilk günah anlayışının doğmasına sebebiyet verir. İlk Günah (Orijinal Günah, Original Sin), insanların doğuştan günahkar, günah işlemeye meyilli, yenilenmeye ihtiyaç duyan bir fıtratta olduğunu kabul eden Hristiyanlık doktrinidir.
Zamanla vaftizm edilme yeni doğan günahkar bebeğin günahlarından arınması yani yeniden doğma olarak yerine getirilmeye başlandı.
İslam’da Adem ile Havva
İslam Adem’e de Havva’ya hürmetle bakar. Onlar insanlığın atasıdır. Onlar yaratıldıklarında Aden Bahçesi gibi Dünyevi bir yerde değil, Cennet’tedirler. Ancak yasak elmayı yedikleri için Cennet’ten atılırlar ve Dünya’ya gönderilirler.
Kuran’da meleklerin insanın yaratılışından şüphe ettiklerinden bahsedilir ki bu konu Eski Ahit’te hiç geçmemektedir. Allah, kendisine elçi yaratacağını söylediğinde, melekler neden yozlaşacak, kan dökecek bir mahluk yaratacağını sorarlar. Allah “Şüphe yok ki sizin bilmediklerinizi de bilirim diye cevap verdi.”.
Ayrıca Yaratılış Kitabı’na göre Adem tüm hayvanlara isimlerine verirken, Kuran’da Allah isimleri Adem’e öğretir.
Allah meleklere Adem önünde eğilmelerini emreder ancak İblis bunu reddeder. Kendisi ateşten yaratılmışken, topraktan yaratılmış Adem’e neden boyun eğecektir? Bu önemli detay da Yaratılış Kitabı’nda geçmemektedir.
Kuran’da yedi kere Adem’in eşi geçmektedir ancak Havva ismi hiç kullanılmamaktadır. Havva isminin kaynağı hadislerdir. Kuran’da Havva’nın yaratılışından da bahsedilmez. Nisa Suresi 1. Ayet’te “Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden birçok erkek ve kadın üretip yayan rabbinize itaatsizlikten sakının.”yazar.
Kuran’da Yaratılış’ın aksine iki ağaçtan değil, tek bir ağaçtan bahseder. Meyveyi yemeleri de Şeytan’ın onları aldatması sonucu ortak kabahatleridir. Ancak aynı Yaratılış’ta olduğu gibi çıplaklıklarının farkına bu sırada varırlar. A’raf Suresi 22. Ayet’te “Böylece ikisini de ayartmış oldu. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara, “Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylemedim mi?” diye seslendi.”
Nihayetinde Adem Allah’a tövbe etti ve tövbesi kabul edildi. Bundan Yaratılış’ta bahsedilmez. Bu sebepten de İlk Günah doktrini Hristiyanlık’ta gelişmiştir.
